Erol Deran ile Sözlü Tarih Görüşmesi

Erol Deran ile Sözlü Tarih Görüşmesi

(1937, Ankara)

“Bir ülke kadının kıymetini bildiği zaman şehrin kıymetini bilir.”

Ankara Polatlı’da doğar bir abisi bir de erkek kardeşi olan Erol Deran. Babası Burhanettin Bey’in subaylık görevi, Anadolu’nun birçok ilinde ikamet etmelerine sebep olur. Ortaokula, Erzurum’da başlar. 1951-1952 yılları arasında geldiği İstanbul’da Beşiktaş’a yerleşir. Daha sonra Fatih’e taşınırlar. Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesi’nden mezun olur. Babası çok rıza göstermese de 1957 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nin imtihanlarını kazanır ve kumaş desinatörlüğü bölümüne girer. Bir yandan akademiye giderek eğitimini devam ettirir, diğer yandan da radyodaki işlerini yürütür. Çok çalışkan bir öğrenci olmamasına rağmen yüksek bir not ortalaması ile mezun olur. Sabri Berkel, Gevher Bozkurt ve Zeki Müren’in de hocası olan Sabih Gökçe gibi hocalardan ders alır.

Paşa olmak üzereyken ciddi bir rahatsızlık geçiren babası, eline mandolin vererek notaları öğreten ilk müzik hocası olur. Erzurum’da yaşarken radyodan duyduğu taksimden çok etkilenir ve kanun eğitimi almak ister. Kanun öğrenmenin zorluğundan bahsederek vazgeçirmeye çalışsa da ertesi gün kanunla gelir eve babası. Hiçbir hocadan eğitim almadan kendi kendine çalışır ve 1957 yılında girdiği radyo imtihanlarını kazanır. 12-13 yaşlarında kanun çalışmaya başladığında üç isim dışında hiçbir ismi taklitçi oldukları düşüncesiyle dinlemez. Herhangi bir cemiyete girmeden kendini yetiştirir.

Ailece müziğe yetenekleri vardır. Abisi keman, kardeşi ud, babası da tambur çalarak meşk ederler zaman zaman.  Aralarında mesafenin oluşmasına neden olmayan bir disiplin anlayışıyla yetiştirir, hem şairliği hem de bestekârlığı olan babası onları. 3 yaşındayken annesi Bedahat Hanım ile babası ayrılır. Daha sonra Nazire Hanım ile evlenir. Fırsat buldukça ziyaret etse de annesini, çok sık görüşemezler.

Müziğin yanında resim de ilgisinin hiç tükenmediğ alanlardan biridir. 1982 yılında ilk kişisel sergisini açar. 1980 yılına kadar biriktirdiği, ana teması her zaman İstanbul olan resimlerini bir büyüğünün tavsiyesi ile dağıtmaya başlar. Hafızların, solistlerin, sazendelerin, öğretim üyelerinin bir araya geldiği müzik toplantılarına katılır.

İstanbul Radyosu’nun imtihanlarına girmek için o sıralarda rahatsızlığı nedeniyle hastanede yatan babasından müsaade ister. Babasının da izni ile girdiği sınavda, makamlardan ara nağmeye kadar pek çok şey sorulur. 3 yıl İstanbul Radyosu’nda çalıştıktan sonra 1960 yılında yedek subaylığını yapmak üzere iki senelik askerlik için Ankara’ya gider. Bu süreçte Ankara Radyosu’nda çalışmasına izin verilir. Terhis olduktan sonra radyodan gelen teklif üzerine Ankara’da kalır. İlk evliliği, 1964 yılında radyo sanatçısı Sevim Hanım’la Ankara’da  gerçekleşir.

1968 yılında İstanbul Radyosu’na geri döner. Tamburi Cemil Bey’in oğlu Mesut Cemil Bey ile çalışmaktan büyük memnuniyet duyar. Hem radyoda hem de konservatuvarda çalışır.  

İstanbul’a döndüğünde Şişli’de yaşamaya başlar. Daha sonra Kandilli, Vaniköy’de oturur, sonra da Çengelköy’deki bir yalı dairesini satın alır. Ancak yalıların yıllar içinde el değiştirmesiyle buradaki sosyal hayat tat vermez. Rıhtım buluşmaları ve sohbetlerden aradığı huzuru bulamadığı bu yalıdan, 1990’da ikinci evliliğini yaptığı Gülden Hanım’la 1999 depreminin de etkisiyle ayrılırlar. Çengelköy’de müstakil bir eve taşınırlar.

Ressamlığı ve musikişinaslığı ile bilinen Erol Deran, emekli olduktan sonra Haliç Üniversitesi’ne geçerek akademisyenliğe devam eder.

FOTOĞRAFLAR

VİDEOLAR

SÖZLÜ TARİH ARAŞTIRMALARI

Veritabanı

Sözlü Tarih Araştırmaları Veritabanı'nın yer alan tüm kategoriler için arama yapabilirsiniz.

D-SPACE

Sözlü Tarih arama veritabanı D-SPACE altyapısını kullanmaktadır.